küçük prensin kuğul(cool) olmak için 612 tavsiyesi

Beni çok güldüren ama bir yandan da içimi yakan bir durumdan söz etmek istiyorum bugün. Eşimin günde ortalama 90 civarı, açıldığından beri de 160.000’e yakın tıklama alan bir blogu var. Övmek gibi olmasın çok güzel bir blogdur 🙂 Edebiyattan sanata, sosyal medyadan doğaya kadar bir çok konuda güzel yazıların olduğu bir blog. Hatta Sezai Karakoç’un hayatı, düşüncesi, poetikası ve eserlerinin tahlilini içeren çok geniş kapsamlı bir yazı var ki bence ciddi bir eser değerinde. Bu kadar övgüden sonra sanırım günde 90 tıklama almasını normal karşılarsınız. Ama size çok acayip bir gerçekten söz edeceğim ki maalesef o onlarca, yüzlerce tıklamayı bu yazılar için değil çok başka yazılar için alıyor.

Yeni aldığım mail adresiyle eşimin bloguna tekrar kaydolunca, “Teşekkürler! artık yeni yazılardan haberdan olacaksın. Ama aşağıdaki şu mükemmel parçaları senin için seçtik, sakın kaçırma!!” mealinde bir mail aldım. Mailde de elbette yine bu son derece fazla tıklama almaya vesile olan mükemmel yazılar öneriliyordu 😀

Artık sadede gel de hangi yazılarmış söyle dendiğini duyar gibiyim. 😀 En popüler yazısı “Cool olmanın 41 kuralı” adlı yazısı. İkinci sıradaki yazı “Van Gogh sarısı, ayçiçekleri ve hakikat arayışı” üçüncü sıradaki yazı ise “Cool olmak için gereken 10 özellik” şimdi bu yazıların popüler olmasının arka planına kısaca değinmek gerekirse:

eşim “cool olmak” temalı bu iki yazıyı 3 sene önce yazmış sırf eğlencesine. zaten yine eğlencesine yazdığı “seni alfa erkeği yapacak 59 özellik” adlı yazısı da Google’a daha “seni alf…” yazdığınız an tamamlanıyor ve çıkıyor. fakat bu son yazısı malesef bloguna bu kadar tıklanma getirmiyor 😀 çünkü kaynak verilmeden bir emeğe saygısız tarafından önce forum.donanimhaber isimli web sitesinde yayınlanmış, sonra da buradan ekşi sözlüğe düşmüş durumdaki bir yazı. ekşi ve forum.donanimhaber’de o kadar sükse yapmış ki, ekşide hakkında sanki dünyanın en önemli meselelerinden biriymiş gibi ciddi ciddi 12 sayfa tartışma yapılmış durumda 😀 cool olma meselesine geri dönmek gerekirse, tartışmasız her gün cool olma yazıları birinci sırada tıklanma alıyor. ve 90 tıklamanın en az 75’ini bu yazılar sağlıyor bloga. wordpress istatistiklerine baktığımızda ise en eğlenceli anları yaşıyoruz. 😀 istatistiklerde arama motoru yoluyla gelenler kısmında, hangi terimlerin aranması sonucu blogu bulduklarını görebiliyoruz. cevaplardan bir derleme yapmak gerekirse:

cool olmak

6.sınıfta cool olmak için ne yapılır

lisede nasıl kuğl olunur

dersanede havalı olmak

kuul erkek ne demek

cool cümleler

popüler olmanın faydaları

😀 😀 istatistikleri okuyup bunları her gördüğünüzde gülmekten ölüyorsunuz elbette. (ağlanacak hâlimize güler olmuşuz :s )

Son olarak kısaca van gogh sarısı ayçiçekleri ve hakikat arayışı yazısına değinmek gerekirse bu yazı gerçekten karambolden ünlü olmuş kaliteli bir yazı. google van gogh’u bir ara doodle yapmış ve o gün doodle’a tıklayan insanlar bu yazıya yönlendirilmiş bir şekilde. O gün de zaten blog en yüksek tıklanmasını almış. 🙂

Biz cool olmak diye çıldırarak her gün bloga akan bu yığına gülerken bir yandan da sormadan edemiyorduk:

BU İNSANLAR KAFAYI MI YEMİŞTİ?! 😀

Gülmemize ve sorgulamalarımıza rağmen, bu tıklanmaları yapanların sosyolojik arka planını araştırmamış olmamız da bizim için bir kayıp aslında. Bugün ise çok ilginç bir şeye denk geldik: Yaklaşık 10-12 yaşlarında bir kız çocuğu cool olmak için “okul içi 5” ve “okul dışı 5” olmak üzere 10 özelliği youtube’da anlatmış. ardından başka videolara da denk geldik. bir sürü ergen, bilgisayar web kamerasıyla nasıl cool ve popüler olunacağını anlatan videolar çekmiş. çok ciddi tavsiyeler verilen videolar var. mesela bir tanesinde “Yanınızda sürekli pasif bir arkadaş taşıyın, onu gittiğiniz her yere götürün. iyi bir popülerin yanında daima iyi bir destekçi arkadaş bulunmalıdır” diye, insanlara eşya satın alır gibi arkadaş edinmelerini öğütleyen videolar var. Bu videoların gelişmiş halleri ise kızları/erkekleri nasıl tavlarım, vb şeylere evriliyor. Bunları bir süre izledikten ve durumun “saçma”lığı karşısında güldükten sonra, blogumuza günlük 75 tıklamayı sadece tek bir mesele üzerinden kazandıran o kişilerin kim olduğunu da görmüş olduk. :s

Gençlerin, ergenlerin ve çocukların nasıl bir kafa yapısı ve arka planı var bu günlerde ki, böyle şeylerle uğraşıyorlar diye düşünmeden edemiyorum. Aranızda 8 yaşındaki çocukların Facebook hesaplarında fotoğraflarını paylaşmasına şaşıran bir ben mi varım? Acaba bir çocuk bu kadar küçük yaşta görünür olmalı, nesne olmalı ve kabul görme olarak da yorumlanabilecek popüler olma kavramını böyle yollarla sağlamaya çalışmalı mı gerçekten? Bu biraz fazla erken büyümek değil mi? Çocukların çocuk yaşta çalıştırılmasını ve evlendirilmesini artık neredeyse kimse savunmuyor ama bir yetişkin gibi “dayısının düğününde çektirdiği resmi kapak fotoğrafı yapması”nı herkes nasılsa normal buluyor. Bu durum düşünmeye değer gerçekten. Sorumluluk ve bilinç olarak çocuk olanlar, yetişkinler gibi PR yapma derdinde.

Bunun olmamasını sağlamak içinse sanırım çocukları ve gençleri, kendilerini gerçekten değerli kılacak/hissettirecek yetenekler geliştirmeye yönlendirmek gerekiyor. Spor, sanat ve yaşına göre entelektüel beceriler kazandırılması bunun için faydalı olabilir. ama herkesin kendine güvenmesi için de bu kadar elitist yaklaşımlara gerek yok. İnsanlar hayatın anlamını bulmaya çalıştıkları gibi(bulmaya çalışıyorlarsa?) çocuklarına da bu konuda yardımcı olmalılar bir şekilde. Çocuklar da yetişkinler gibi böyle şeyleri sorgularlar. Öyle zamanlarda onlarla sohbet edip, temiz zihinleriyle bizim göremediğimiz şeyleri görebildiklerini bilerek onların keşiflerinden yararlanmaya çalışabiliriz. Buna gerçekten ihtiyacımız var. “Temiz-çocuk bakış açısı güzelliği”nin dünyada ne derece büyük bir karşılığı olduğunu görmek için Küçük Prens kitabına bakmak yeterli. Küçük Prens insanın kendini tekrardan masum hissetmesine yol açabilecek harika bir çocuk kitabı. Dünyada Kur’an-ı Kerim, İncil ve Marx’ın Das Kapital adlı eserinden sonra da en çok okunan dördüncü kitap. 🙂 demem o ki çocukları yetişkin gibi davrandırmaktan çok çocukların temizliğine dönmeye ihtiyacımız var.

Le-Petit-Prince-Dessin-1

Küçük prens nasıl bu kadar cool olduğunu açıkladı mı? AZ SONRA!

Onların çocuk olmasına izin vererek kendimiz de fıtratımıza geri dönmeye çalışarak, yaşadığımız bu hayatın anlamını, her şeyin aslında ne kadar güzel ve benzersiz olduğunu fark edersek kendimizi de bir başkası olarak konumlandırmamız gerekmez sanıyorum. Bu evrende bir toz olmasına rağmen, aslında bu evrende bir toz olmanın ne kadar harika bir şey olduğunu kabullenen bir kişi, başka biri olmaya ihtiyaç duymayacaktır. İnsanın “cool bir evren tozu” olması için kendisi olması yeterlidir. 🙂

Şimdi sizinle cool olmak gibi bir derdi olmayan, onun yerine “resmen kendini gerçekleştirmiş bir çocuk”un videosunu paylaşmak istiyorum. Çocuk olayı çözmüş millet 😀 çözemeyenler bugün dersanede nasıl cool olacağını araştırır, yarın da muhtemelen ekşi sözlükte alfa erkeği olmak için gereken 59 özelliğin aslında ne olduğu ya da ne olmadığını mesele yapar. 😀

Not: Yazıyı hazırlamam esnasında eşimin bulduğu “Damla’yla yemek yediğimiz zamanlar dışında sürekli video çekiyoruz” diye başlayıp bize nasıl eyeliner çekeceğimizi anlatan, sonra da falanca marka rujun dudakları çok meydana çıkardığını anlatan ve “Bugünlerde okula giderken hafif bir makyaj yapmayan yok gibi” diyen Selena Gomez imajlı 7.sınıf öğrencisine rağmen hayata dair umudumuz olması gerektiğine inanmak istiyorum.

hepinize cool günler beybisi.

yorum ekran resmi